Nezle basit bir hastalık gibi görünsede önlem alınması gereken bir hastalıktır.
Nezle veya diğer yaygın bilinen ismiyle Soğuk algınlığı (nazofarenjit, rhinopharyngitis, akut nezle olarak da bilinir), özellikle burun ve boğaz bölgesini etkileyen viral nedenli üst solunum sistemi hastalığıdır. Nezle bulaşıcı bir hastalıktır ve belirtileri ile en çok griple karıştırılmaktadır. Nezlenin başlıca belirtileri öksürük , boğaz ağrısı , burun akıntısı ve yüksek ateştir. Nezlede belirtiler genellikle birkaç günden üç hafta kadar uzayabilen bir süreçte ortaya çıkmaktadır. Ancak çoğunlukla nezle 7-10 gün sürer. Bu sürenin 3*4 günde belirtiler yoğunlaşır ve hastalığı geçirenlerde kırgınlık ve ateş, öksüsük, burun akıntısı belirgin hale gelir. Nezlenin nedenlerinin virüsler olduğunu yukarıda belirtmiştik. Nezleye neden olan 200 kadar virus türü keşfedilmiştir. Bu virüsler arasında rinovirüsler en yaygın olanlarıdır.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının en yaygın görüleni olan nezle yani soğuk algınlığı,öncelikle burun bölgesini etkiler. Bu nedenle ilk belirtiler genelde burun akıntısı veya tıkanıklığı biçiminde görülebilmektedir. Sinüslerin dolması ve iltihaplanması ile birlikte baş ağrısı gelişmekte ve bu baş ağrısı kırgınlık ve bitkinlik oluşturabilmektedir.
Soğuk tipik belirtileri arasında öksürük , burun akıntısı , burun tıkanıklığı ve boğaz ağrısı , kas ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı, ve iştah kaybı sayılabilir. Boğaz ağrısı vakalarının yaklaşık % 40′ı ve öksürük vakalarının yaklaşık % 50′si nezleden kaynaklanmaktadır. Kırgınlık, halsizlik bitkinlik olarak geçirdiğiniz hafif rahatsızlıkların da yaklaşık yarısının nezleden kaynaklandığı yapılan araştırmalarda görülmüştür. Yetişkinlerde nezlenin belirtileri arasında yüksek ateş genellikle görülmez. Bunun nedeni yetişkinlerin bağışıklık sisteminin güçlü olmasıdır.
Bebeklerde nezle belirtileri ise öksürük ve hafif ateş eşliğinde burun akıntısı olarak görülür. Öksürük ve ateş, grip belirtileri arasında da yaygın görülen belirtiler olduğu için bebeklerde grip ve nezle çoğunlukla birbirine karıştırılır. Bu iki hastalığın ayırt edilmesi oldukça zordur. Ancak grip daha ağır geçmekte ve gripte öksürük daha az olmaktadır.
Nezlenin bir diğer tipik belirtisi ise geniz akıntısı ve burundan genize akan sarı balgamdır.
Nezle Belirtileri Nasıl Tedavi Edilir?
Nezlenin belirtileri arasında burun akıntısı, baş ağrısı ve öksürük genellikle birkaç gün içinde geçer. Diğer yandan yorgunluk, soğuk algınlığı, hapşırma gibi belirtiler ise daha uzun sürebilmektedir. Nezlenin ilk belirtileri enfeksiyon başlangıcından 2-3 gün sonra başlar ve genellikle yedi ile on gün içinde geçer. Ancak bazı durumlarda nezlenin belirtisi olarak sayılabilen semptomlar üç hafta kadar sürebilir.Çocuklarda nezlede öksürük şikayetlerinin % 35-40′ı en fazla on gün sürer. 3 haftadan fazla süren nezle belirtileri ise çocuklarda % 10 u geçmez.
Sağlık ve Şifalı Bitkiler
23 Şubat 2015 Pazartesi
22 Şubat 2015 Pazar
Kaparinin Faydaları
Kapari nedir ve kaparinin faydaları nelerdir yazımızda bulabilirsiniz.
Kapari, (Latince: Capparis spinosa) yuvarlak, etli yaprakları ve büyük beyaz ve pembemsi-beyaz çiçekleri olan ve kışın yapraklarını döken çok yıllık bir bitkidir. Bu bitkinin tohumları besleyiciliği ve cinsel gücü artırması nedeniyle salamura olarak tüketilebildiği gibi kozmetik sanayinde de kullanılmaktadır. Halk arasında gebere olarak bilinen kapari bitkisi, tohumlarının şifa dağıtması ile biliniyor. Ülkemizde daha çok akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde maki bitki örtüsünün egemen olduğu coğrafyada yetişen bir tür çalı olan kapari, son yıllarda kapari tohumunun ekonomik değer ifade etmesi ve bir ihracat kalemi olmasıyla kırsal kesimdeki insanların ilgisini çekmeye bşalamıştır. Gebere tohumu turşu-konserve olarak tüketilebilen bir besin maddesidir. Akdeniz hazasında Sümerlerden bu yana bilinen kapari, gılgamış destanında da adından söz edilen bir yiyecektir. Akdeniz ülkelerinde binlerce yıldır yetişen gebere bitkisinden anadoluda yerel halk turşu olarak faydalanmakta ve tüketmektedir.
Kapari tomurcukları hasat edildikten sonra, güneşte kurutulur ve sirkeye konularak tuz ilave etmek suratiyle salamura haline getirilir. Kapari turşusu (gebere salamurası) görünüm ve ekşimsi tat olarak yeşil zeytine bir hayli benzemektedir.
Boyutu küçük bir zeytin kadar olan kapari tohumları özellikle Fransa, italya gibi ülkelerde oldukça rağbet gören bir yiyecektir.
Kaparinin başlıca faydaları şunlardır:
1. Kapari tohumları afrodizyak etkisi ile cinsel gücü artıran bitkiler arasında önemli bir yere sahiptir.
2.Özellikle bağırsak tembelliği olan kişilerde kabızlık gidermek için kapariden faydalanılabilir.
3.Kapari Ödem ve İdrar söktürücü etkiye sahiptir.
4.Kapari Balgam söktürücüdür.
5.Kapari Bağırsaklarda görülen tenya ve solucanları düşürür.
6.Kapari bitkisel bir ağrı kesicidir.
7.Kapari romatizmal ağrıları hafifletir.
8.Kapari felce bitkisel çözüm olan bitkilerdendir.
9. Kapari iskorbit hastalığına iyi gelir.
10.Kan bozukluklarına iyi gelir ve anemi olan kişilerin tüketmesi tavsiye edilir.
11.Gut hastalığına bitkisel tedavi sunar.
12.Antitümör özellikleri ile kanseri önleyen ve durduran yiyeceklerdendir.
13.Hemoroid Basulr şikayeti olanların muhakkak gebere tüketmeleri lazımdır. Basur kanamalarını azaltır ve basur ağrısını giderir.
14.Dalak büyümesine doğal çözüm dür.
15.Kalça rahatsızlıklarına iyi gelir.
16.Adet düzenleyici ve sancıları gibi kadınların yoğun şikayet ettikleri durumlarda ağrı kesici etki gösterir.
17.Diş ağrısına iyi gelen bitki dir.
18.Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyici etkisi vardır.
Kapari, (Latince: Capparis spinosa) yuvarlak, etli yaprakları ve büyük beyaz ve pembemsi-beyaz çiçekleri olan ve kışın yapraklarını döken çok yıllık bir bitkidir. Bu bitkinin tohumları besleyiciliği ve cinsel gücü artırması nedeniyle salamura olarak tüketilebildiği gibi kozmetik sanayinde de kullanılmaktadır. Halk arasında gebere olarak bilinen kapari bitkisi, tohumlarının şifa dağıtması ile biliniyor. Ülkemizde daha çok akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde maki bitki örtüsünün egemen olduğu coğrafyada yetişen bir tür çalı olan kapari, son yıllarda kapari tohumunun ekonomik değer ifade etmesi ve bir ihracat kalemi olmasıyla kırsal kesimdeki insanların ilgisini çekmeye bşalamıştır. Gebere tohumu turşu-konserve olarak tüketilebilen bir besin maddesidir. Akdeniz hazasında Sümerlerden bu yana bilinen kapari, gılgamış destanında da adından söz edilen bir yiyecektir. Akdeniz ülkelerinde binlerce yıldır yetişen gebere bitkisinden anadoluda yerel halk turşu olarak faydalanmakta ve tüketmektedir.
Kapari tomurcukları hasat edildikten sonra, güneşte kurutulur ve sirkeye konularak tuz ilave etmek suratiyle salamura haline getirilir. Kapari turşusu (gebere salamurası) görünüm ve ekşimsi tat olarak yeşil zeytine bir hayli benzemektedir.
Boyutu küçük bir zeytin kadar olan kapari tohumları özellikle Fransa, italya gibi ülkelerde oldukça rağbet gören bir yiyecektir.
Kaparinin başlıca faydaları şunlardır:
1. Kapari tohumları afrodizyak etkisi ile cinsel gücü artıran bitkiler arasında önemli bir yere sahiptir.
2.Özellikle bağırsak tembelliği olan kişilerde kabızlık gidermek için kapariden faydalanılabilir.
3.Kapari Ödem ve İdrar söktürücü etkiye sahiptir.
4.Kapari Balgam söktürücüdür.
5.Kapari Bağırsaklarda görülen tenya ve solucanları düşürür.
6.Kapari bitkisel bir ağrı kesicidir.
7.Kapari romatizmal ağrıları hafifletir.
8.Kapari felce bitkisel çözüm olan bitkilerdendir.
9. Kapari iskorbit hastalığına iyi gelir.
10.Kan bozukluklarına iyi gelir ve anemi olan kişilerin tüketmesi tavsiye edilir.
11.Gut hastalığına bitkisel tedavi sunar.
12.Antitümör özellikleri ile kanseri önleyen ve durduran yiyeceklerdendir.
13.Hemoroid Basulr şikayeti olanların muhakkak gebere tüketmeleri lazımdır. Basur kanamalarını azaltır ve basur ağrısını giderir.
14.Dalak büyümesine doğal çözüm dür.
15.Kalça rahatsızlıklarına iyi gelir.
16.Adet düzenleyici ve sancıları gibi kadınların yoğun şikayet ettikleri durumlarda ağrı kesici etki gösterir.
17.Diş ağrısına iyi gelen bitki dir.
18.Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyici etkisi vardır.
21 Şubat 2015 Cumartesi
Anne Sütüne En Yakın Süt Hayvan Sütü Hangisidir
Keçi sütünün anne sütüne en yakın süt olduğu bilinmektedir.
Anne sütüne en yakın süt hiç şüphesiz keçi sütüdür. Keçi sütü, en büyük rakibi olan inek sütüne göre sağlığa daha fazla faydalı bir süt çeşididir. Bebeklerin günlük ihtiyacı olan triptofan, kalsiyum, fosfor, potasyum, D vitamini, b2 vitamini (riboflavin) gibi bebek gelişiminde son derece önemli etkileri olan vitamin, protin ve mineraller keçi sütünde bir hayli fazla oranda bulunmaktadır.
Keçi Sütünün Faydaları Yararları Nelerdir?
Keçi sütünün bir diğer avantajı ise homojen bir yapıda olması ve içerisindeki değerli yağların kaymak olarak sütün üst kısmında toplanmamasıdır.
Keçi sütü, kalsiyum, ve bir amino asit türü olan triptofan bakımından çok iyi bir besindir. Keçi sütünde aynı zamanda, proteinler, fosfor, riboflavin (B2 vitamini) ve potasyum da bulunmaktadır. Ancak muhtemelen keçi sütünün en büyük yararı, özellikle inek sütünü sindirmede zorluk yaşayan bünyelerin bu sütü daha kolay bir biçimde sindirebilmesidir. Yapılan bilimsel araştırmalarda, insanlarda ve bilhassa bebeklerde bir takım alerjik reaksiyonlara neden olduğu bilinen özel proteinlerin, inek sütüne nazaran, keçi sütünde oldukça az miktarlarda olduğu açığa çıkarılmıştır. Alfa s1-kazein, ve beta-kazein proteinleri de dahil olmak üzere alfa-kazein proteinleri insanlarda protein alerjilerinin başlıca sebepleridir. Diğer yandan bağırsaklarda kolik benzeri inflamasyonlara neden olan oligosakkaritler keçi sütünde daha az bulunmakta ve bu durum da kolik ağrısı şikayeti çeken bebekler için keçi sütünün sindirimi daha kolay bir içecek olarak önemini artırmaktadır.
Inek sütü alerjisi olan pek çok kişilerin inek sütünü içmeleri durumlarında kronik kulak enfeksiyonları, astım, egzama, romatoid artrit gibi hastalıkların daha yaygın bir biçimde görüldüğü tespit edilmiştir. bu kişilerde inek sütü yerine keçi sütünün tercih edilmesi bu rahatsızlıkların tedavisinde yardımcı olabilmektedir.
Kemikleri güçlendirmek ve boy uzatmak için keçi sütü gibi kalsiyum ve mineral deposu bir besinin kesinlikle tercih edilmesi gerektiğini uzmanlar öneriyorlar. Bildiğiniz gibi kalsiyum, kemiklerin gücünün ve yoğunlunun korunmasında önemli rol üstlenen bir mineraldir. Kemik mineralizasyonu olarak bilinen süreçte, kalsiyum ve fosfor mineralleri, kemikleri güç ve dayanıklı kılan kalsiyum fosfat bileşiklerine dönüşmektedir. Kalsiyum fosfat, kemiklerin yapısını ve dayanıklılığını temin eden bir çeşit mineral kompleksidir. (hidroksiapatit de denir) Bir bardak keçi sütü, yetişkinlerin günlük fosfor ihtiyacının % 27 sini, kalsiyum itiyacının ise % 32.6′sını sağlamaktadır. Buna karşılık, bir bardak inek sütündeki, kalsiyum ve fosfor oranı sırasıyla % 29.7 ve% 23.2 dir.
Özellikle kemik gelişimi sürecinin önemli olduğu bebeklerde ve çocuklarda, kemiklerin erime ve deformasyon sürecinin başladığı yetişkinlerde keçi sütü tüketimi özendirilmelidir. keçi sütünün faydaları arasında kansere neden olan kimyasallara karşı kolon hücrelerinin korunması da sayılmadan geçilmemelidir. Menopoz ya da romatoid artrit gibi belirli koşulların bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek kemik kaybını önlemeye yardımcı olan keçi sütü, kadınların belalısı olan migren baş ağrılarına da doğal çözüm sunar. Kadınlarda görülen adet ağrıları ve adet öncesi sancıları da hafifletici özelliğe sahip ola keçi sütündeki kalsiyum minerali aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını düzenlemesi, sinir hücrelerinin onarımı, kas kasılmalarını azaltması gibi önemli bir takım yararlara da sahiptir.
Sonuç olarak anne sütüne en yakın yapıya ve bebekleri hastalıklardan koruma düzeyine sahip olan süt keçi sütüdür. Bazı kaynaklarda Anne Sütüne En Yakın Süt eşek sütü olarak ifade edilir. Ancak eşek sütü keçi sütüne nazaran anne sütüyle daha az benzeşmektedir.
Anne sütüne en yakın süt hiç şüphesiz keçi sütüdür. Keçi sütü, en büyük rakibi olan inek sütüne göre sağlığa daha fazla faydalı bir süt çeşididir. Bebeklerin günlük ihtiyacı olan triptofan, kalsiyum, fosfor, potasyum, D vitamini, b2 vitamini (riboflavin) gibi bebek gelişiminde son derece önemli etkileri olan vitamin, protin ve mineraller keçi sütünde bir hayli fazla oranda bulunmaktadır.
Keçi Sütünün Faydaları Yararları Nelerdir?
Keçi sütünün bir diğer avantajı ise homojen bir yapıda olması ve içerisindeki değerli yağların kaymak olarak sütün üst kısmında toplanmamasıdır.
Keçi sütü, kalsiyum, ve bir amino asit türü olan triptofan bakımından çok iyi bir besindir. Keçi sütünde aynı zamanda, proteinler, fosfor, riboflavin (B2 vitamini) ve potasyum da bulunmaktadır. Ancak muhtemelen keçi sütünün en büyük yararı, özellikle inek sütünü sindirmede zorluk yaşayan bünyelerin bu sütü daha kolay bir biçimde sindirebilmesidir. Yapılan bilimsel araştırmalarda, insanlarda ve bilhassa bebeklerde bir takım alerjik reaksiyonlara neden olduğu bilinen özel proteinlerin, inek sütüne nazaran, keçi sütünde oldukça az miktarlarda olduğu açığa çıkarılmıştır. Alfa s1-kazein, ve beta-kazein proteinleri de dahil olmak üzere alfa-kazein proteinleri insanlarda protein alerjilerinin başlıca sebepleridir. Diğer yandan bağırsaklarda kolik benzeri inflamasyonlara neden olan oligosakkaritler keçi sütünde daha az bulunmakta ve bu durum da kolik ağrısı şikayeti çeken bebekler için keçi sütünün sindirimi daha kolay bir içecek olarak önemini artırmaktadır.
Inek sütü alerjisi olan pek çok kişilerin inek sütünü içmeleri durumlarında kronik kulak enfeksiyonları, astım, egzama, romatoid artrit gibi hastalıkların daha yaygın bir biçimde görüldüğü tespit edilmiştir. bu kişilerde inek sütü yerine keçi sütünün tercih edilmesi bu rahatsızlıkların tedavisinde yardımcı olabilmektedir.
Kemikleri güçlendirmek ve boy uzatmak için keçi sütü gibi kalsiyum ve mineral deposu bir besinin kesinlikle tercih edilmesi gerektiğini uzmanlar öneriyorlar. Bildiğiniz gibi kalsiyum, kemiklerin gücünün ve yoğunlunun korunmasında önemli rol üstlenen bir mineraldir. Kemik mineralizasyonu olarak bilinen süreçte, kalsiyum ve fosfor mineralleri, kemikleri güç ve dayanıklı kılan kalsiyum fosfat bileşiklerine dönüşmektedir. Kalsiyum fosfat, kemiklerin yapısını ve dayanıklılığını temin eden bir çeşit mineral kompleksidir. (hidroksiapatit de denir) Bir bardak keçi sütü, yetişkinlerin günlük fosfor ihtiyacının % 27 sini, kalsiyum itiyacının ise % 32.6′sını sağlamaktadır. Buna karşılık, bir bardak inek sütündeki, kalsiyum ve fosfor oranı sırasıyla % 29.7 ve% 23.2 dir.
Özellikle kemik gelişimi sürecinin önemli olduğu bebeklerde ve çocuklarda, kemiklerin erime ve deformasyon sürecinin başladığı yetişkinlerde keçi sütü tüketimi özendirilmelidir. keçi sütünün faydaları arasında kansere neden olan kimyasallara karşı kolon hücrelerinin korunması da sayılmadan geçilmemelidir. Menopoz ya da romatoid artrit gibi belirli koşulların bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek kemik kaybını önlemeye yardımcı olan keçi sütü, kadınların belalısı olan migren baş ağrılarına da doğal çözüm sunar. Kadınlarda görülen adet ağrıları ve adet öncesi sancıları da hafifletici özelliğe sahip ola keçi sütündeki kalsiyum minerali aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını düzenlemesi, sinir hücrelerinin onarımı, kas kasılmalarını azaltması gibi önemli bir takım yararlara da sahiptir.
Sonuç olarak anne sütüne en yakın yapıya ve bebekleri hastalıklardan koruma düzeyine sahip olan süt keçi sütüdür. Bazı kaynaklarda Anne Sütüne En Yakın Süt eşek sütü olarak ifade edilir. Ancak eşek sütü keçi sütüne nazaran anne sütüyle daha az benzeşmektedir.
20 Şubat 2015 Cuma
Keçi Sütü Faydaları Nelerdir
Keçi sütü, anne sütüne en yakın hayvan sütü olarak bilinmektedir. Dünyada oldukça yaygın bir tüketim oranına sahip olan keçi sütü, ülkemizde henüz hakettiği değeri bulamamıştır. Ancak son dönemlerde marketlerde keçi sütünü daha fazla görür olduk. Keçi sütü bebek maması üretiminde önemli bir besin maddesi olarak kullanılmaktadır. Bu da gelecekte keçi sütünün daha fazla yaygınlaşması için gerçekten umut verici bir durum olarak algılanabilir. İnek sütünden oldukça farklı bir yapıya ve faydalara sahip olan keçi sütü, inek sütüne nazaran sindirimi daha kolay ve besleyici özelliklere sahip bir süt çeşididir. Şimdi keçi sütünün yararları hakkında daha detaylı bilgiler verelim.
Keçi sütünün bir litresinde yaklaşık olarak 18-20 gram yağ bulunmaktadır. Bu bakımdan inek sütüne göre biraz daha fazla yağ içermektedir. Diğer yandan agglutinin isimli enzim keçi sütünde hemen hiç yoktur. Bu enzim inek sütünde bol miktarda olup inek sütünün özellikle bebekler tarafından zor hazmedilmesinin en önemli sebebi olarak görülmektedir. Sonuç olarak bebeklerin henüz tam anlamıyla gelişmemiş olan sindirim sistemlerinin inek sütü yerine keçi sütünü çok daha kolay sindirebileceklerini söyleyebiliriz.
Keçi sütü de aynen inek sütü gibi esansiyel yağ asitleri bakımından çok zengin olmayıp Linoleik aşıt ve araşidonik asit gibi Omega grubu yağ asitlerini pek barındırmaz. Bu da sindirim enzimleri tarafından kolayca parçalanmasına olanak tanır. Özellikle kolik ağrıları olan bebeklerin, şayet anne sütü yetersiz geliyorsa erken dönemlerde keçi sütü ile beslenmeleri kolik ağrılarını azaltmaktadır.
Keçi sütünün protein yapısı da bir hayli farklıdır. Keçi sütündeki proteinler, mide asitleri tarafından bile kolayca parçalanmasını sağlamaktadır. Teorik olarak bebeklerin mideleri bağırsaklarına nazaran daha hızlı geliştiği için midede başlayan sindirimin bebeklerin avantajına olduğunu söylemek yanlış olmaz. Keçi sütünün bebekler tarafından bu denli sevilerek içilmesinin ve anne sütüne oldukça yakın bir kimyasal formülasyona sahip olmasının bir diğer nedeni ise, içerisinde alerjen yapıdaki proteinlerin oldukça az olmasıdır. Misal olarak insan vücudunda alerjik reaksiyonlara neden olabilen alfa-S1, kazein gibi prorteinler bulunmamakta veya çok az miktarda bulunmaktadır.
Laktoz intöleransı olan kişilerin inek veya koyun sütü içemediklerini biliyoruz. Laktoz intöleransı olan kişilerin keçi sütü tüketmelerinde hiç bir sakınca yoktur. Zira keçi sütündeki laktoz oranı inek sütünden % 30 daha azdır. Bu bakımdan süt içmek isteyen laktoz intöleransı hastalarının keçi sütü içmelerini en azından denemelerini tavsiye ediyoruz.
Keçi sütü mineral bakımından da diğer hayvansal sütlere nazaran daha farklı bir yapıya sahiptir. İnek sütü ile karşılaştırıldığında keçi sütünde % 25 daha fazla kalsiyum, A, B6 vitaminleri, % 125 daha fazla potasyum, ve 3 kat daha fazla niasin, 4 kat daha fazla bakır minerali, 12 kat daha fazla folik asit bulunmaktadır. Kısacası keçi sütü içen bebeklerin folik asit tabletleri veya vitamin takviyelerine daha az ihtiyacı olacaktır. Piyasada keçi sütünün litre fiyatı 2.5-3 liradan satılmaktadır.
Bebeklerin daha zeki, yetişkinlik döneminde daha uzun boylu ve daha sağlıklı olmasını isteyen ebeveynlerin keçi sütü gerçeğini gözden kaçırmamalarını tavsiye ediyoruz.
18 Şubat 2015 Çarşamba
Soğan Suyunun Faydaları
Soğanın birçok derde devası vardır.Kendisinin olduğu kadar soğan suyununda faydası saymakla bitmez.
Soğan suyu kürü gerçekten mucizevi faydaları olan bir bitkisel iksirdir. Son zamanlarda bir çok televizyon kanalında ve yazılı basında Ahmet Maranki, İbrahim Saraçoğlu, Ender Saraç, Suna Dumankaya gibi bitkisel şifa uzmanlarının soğan suyunun değişik faydaları sıkça dile getiriliyor. Zayıflamak için kullanımından tutun da kadınlarda görülen yumurtalık kistlerine kadar değişik amaçlarla soğan suyu kürü kullanımı anlatılıyor.
Soğan hepimizin yemeklerinde ve sofrasında sıkça kullandığı değerli bir sebzedir. Sarımsak ve pırasa ile aynı familayadan olan soğan, bakteri kırıcı etkisi ile bağışıklığı güçlendirmekte ve doğal antibiyotik olarak bizleri hastalıklardan doğal yollardan korumak için faydalanılabilmektedir. Sarımsak kada güçlü bir antibiyotik özelliği olmamasına rağmen soğan da sağlığımız için bir hayli değerlidir. Bazı bakımlardan ise sarımsağa göre çok daha avantajlara sahip bir sebzedir.
Soğanın önemli bir özelliği, romatizmal ağrılara karşı doğal bir koruyucu ve ağrı kesici fayda sağlamasıdır. Soğanın mikrop kırıcı etkisini gözlerimizi yaşartmasından da anlayabiliriz. Soğanın gözü yakmasına neden olan içerisinde barındırdığı kükürt bileşiği yani propanthial-S-oksit maddesidir. Ağızda bulunan tükürüğün soğandaki bu enzimi çekme etkisi vardır. Bu nedenle çiğnemiş soğan gözü yaşartmaz ve yakmaz. Soğan sebze olarak çiğ veya pişirilerek yenilebileceği gibi suyunun da içilebilmesi nedeniyle soğan suyu biçiminde kullanımı da pek yaygın bir bitkisel şifa içeceğidir. Şimdi soğan suyunun faydalarını ele alalım:
Kadınlarda soğan suyunun faydaları ve kullanımı:
* Soğan suyu önelikle kadınlarda yaşlanma nedeniyle ortaya çıkan kemik erimesi, eklem kireçlenmesi ve romatizma hastalığı ağrıalrı için tdavi edici özelliklere sahiptir.
* Soğan kadınlarda görülen Polikistik Over Sendromu (PCOS) rahatsızlığının da yegane bitkisel çözümü dür. Polikistik over rahatsızlığı sorunu yaşayan bayanların, İbrahim Saraçoğlu soğan suyu kürünü denemelerini tavsiye ediyoruz.
*Kadınlarda yaygın görülen bir diğer kadın hastalığı olan erken menopoz şikayetleri için de soğan suyu tedavisi büyük oranda başarı sağlamaktadır.
* Evde miyom tedavisi için soğan suyu bitkisel tedavisi yine yarar sağlayan bir bitkisel kür olarak biliniyor.
* Adet düzensizliğine bitkisel çözüm olarak soğan suyu tedavisi oldukça yaygın kullanan ve bilinen bir evde tedavi yöntemidir. Ayrıa adet gecikmesi veya hiç adet görememe sorunları da soğan suyu kürleri ile iyileştirilebilmektedir. Menopoz döneminde görülen regl düzensizliklerini kontrol altına alabilmek için de soğan kürü tavsiye ediliyor.
* Kadınlarda kısırlık sebepleri arasında çikolata kisti ile birlikte ön sıralarda sayılan rahim duvarı kalınlaşması (endometriyozis) bitkisel çözüm olarak ta soğan suyu uygulamasından yararlanılıyor. Kısacası kadınlarda görülen bir çok cinsel hastalık ve rahatsızlık için soğandan yararlanılmaktadır.
Erkeklerde soğan suyunun faydaları ve kullanımı:
Soğan kürleri erkekler için de şifa dağıtıyor. Şimdi erkekler için soğan suyu nasıl kullanılabilir kısaca buna değinelim:
* Orta yaş ve üstü erkeklerin yaygın görülen bir sorunu olan prostatite rahatsızlığı, idrar tutamama veya ağrılı idrar çıkarma ile karakterize bir rahatsızlıktır. Bu noktada prostatit ağrıları için doğal bir ağrı kesici arıyorsanız soğan suyu küründen faydalanabilirsiniz. Modern tıbbın bile engellenemekte ve hafifletmkt zorlandığı prostat içi iltihabı ağrıları, soğan suyu ile oldukça hafifletilebilmektedir.
Soğan Suyu Kürü Nasıl Yapılır:
Kadınlarda ‘Polykistik over’e, erken menopoz ve miyom, Erkeklerde prostat tedavisi için soğan suyu kürünün yapılışı:
Bir su bardağından birazcık fazla miktardaki klor barındırmayan içme suyu, tercihen doğal kaynak suyu (pet şişelerde satılanlar) klorsuz suyu (yaklaşık 250-300 ml) kaynatılır. Daha sonra içerisine orta boyda kabuğu soyulmuş yemeklik kuru soğan 4 parçaya kesilerek atılır. 5-7 dk kadar kaynamaya terk edilir. Ardından ocak kapatılarak kaynar su soğumaya terk edilir. İyice ılık kıvama geldikten sonra bir süzgeç ile süzülerek içerisindeki soğan parçaları ayıklanır. Elde edilen soğan suyu, günde iki kez öğle ve akşam yemeklerinden 15 dk evvel içilir. Soğan suyu kürenin ortalama süresi 2 hafta veya 15 gündür. Kür bittikten sonra 1 hafta ara verilerek tekrar soğan suyu kürüne devam edilebilir. Ayrıca yemeklerde bir çeyrek dilim kuru soğanın tüketilmesi kürün etkisini artıracaktır.
Not: Soğan suyu küründe kullanılacak soğanın beyaz olmasına, içerisinin kırmızı veya mor olmamasına dikkat ediniz. Soğan suyu ılık olarak ve bekletilmeden içilmelidir.
Soğan suyu kürü gerçekten mucizevi faydaları olan bir bitkisel iksirdir. Son zamanlarda bir çok televizyon kanalında ve yazılı basında Ahmet Maranki, İbrahim Saraçoğlu, Ender Saraç, Suna Dumankaya gibi bitkisel şifa uzmanlarının soğan suyunun değişik faydaları sıkça dile getiriliyor. Zayıflamak için kullanımından tutun da kadınlarda görülen yumurtalık kistlerine kadar değişik amaçlarla soğan suyu kürü kullanımı anlatılıyor.
Soğan hepimizin yemeklerinde ve sofrasında sıkça kullandığı değerli bir sebzedir. Sarımsak ve pırasa ile aynı familayadan olan soğan, bakteri kırıcı etkisi ile bağışıklığı güçlendirmekte ve doğal antibiyotik olarak bizleri hastalıklardan doğal yollardan korumak için faydalanılabilmektedir. Sarımsak kada güçlü bir antibiyotik özelliği olmamasına rağmen soğan da sağlığımız için bir hayli değerlidir. Bazı bakımlardan ise sarımsağa göre çok daha avantajlara sahip bir sebzedir.
Soğanın önemli bir özelliği, romatizmal ağrılara karşı doğal bir koruyucu ve ağrı kesici fayda sağlamasıdır. Soğanın mikrop kırıcı etkisini gözlerimizi yaşartmasından da anlayabiliriz. Soğanın gözü yakmasına neden olan içerisinde barındırdığı kükürt bileşiği yani propanthial-S-oksit maddesidir. Ağızda bulunan tükürüğün soğandaki bu enzimi çekme etkisi vardır. Bu nedenle çiğnemiş soğan gözü yaşartmaz ve yakmaz. Soğan sebze olarak çiğ veya pişirilerek yenilebileceği gibi suyunun da içilebilmesi nedeniyle soğan suyu biçiminde kullanımı da pek yaygın bir bitkisel şifa içeceğidir. Şimdi soğan suyunun faydalarını ele alalım:
Kadınlarda soğan suyunun faydaları ve kullanımı:
* Soğan suyu önelikle kadınlarda yaşlanma nedeniyle ortaya çıkan kemik erimesi, eklem kireçlenmesi ve romatizma hastalığı ağrıalrı için tdavi edici özelliklere sahiptir.
* Soğan kadınlarda görülen Polikistik Over Sendromu (PCOS) rahatsızlığının da yegane bitkisel çözümü dür. Polikistik over rahatsızlığı sorunu yaşayan bayanların, İbrahim Saraçoğlu soğan suyu kürünü denemelerini tavsiye ediyoruz.
*Kadınlarda yaygın görülen bir diğer kadın hastalığı olan erken menopoz şikayetleri için de soğan suyu tedavisi büyük oranda başarı sağlamaktadır.
* Evde miyom tedavisi için soğan suyu bitkisel tedavisi yine yarar sağlayan bir bitkisel kür olarak biliniyor.
* Adet düzensizliğine bitkisel çözüm olarak soğan suyu tedavisi oldukça yaygın kullanan ve bilinen bir evde tedavi yöntemidir. Ayrıa adet gecikmesi veya hiç adet görememe sorunları da soğan suyu kürleri ile iyileştirilebilmektedir. Menopoz döneminde görülen regl düzensizliklerini kontrol altına alabilmek için de soğan kürü tavsiye ediliyor.
* Kadınlarda kısırlık sebepleri arasında çikolata kisti ile birlikte ön sıralarda sayılan rahim duvarı kalınlaşması (endometriyozis) bitkisel çözüm olarak ta soğan suyu uygulamasından yararlanılıyor. Kısacası kadınlarda görülen bir çok cinsel hastalık ve rahatsızlık için soğandan yararlanılmaktadır.
Erkeklerde soğan suyunun faydaları ve kullanımı:
Soğan kürleri erkekler için de şifa dağıtıyor. Şimdi erkekler için soğan suyu nasıl kullanılabilir kısaca buna değinelim:
* Orta yaş ve üstü erkeklerin yaygın görülen bir sorunu olan prostatite rahatsızlığı, idrar tutamama veya ağrılı idrar çıkarma ile karakterize bir rahatsızlıktır. Bu noktada prostatit ağrıları için doğal bir ağrı kesici arıyorsanız soğan suyu küründen faydalanabilirsiniz. Modern tıbbın bile engellenemekte ve hafifletmkt zorlandığı prostat içi iltihabı ağrıları, soğan suyu ile oldukça hafifletilebilmektedir.
Soğan Suyu Kürü Nasıl Yapılır:
Kadınlarda ‘Polykistik over’e, erken menopoz ve miyom, Erkeklerde prostat tedavisi için soğan suyu kürünün yapılışı:
Bir su bardağından birazcık fazla miktardaki klor barındırmayan içme suyu, tercihen doğal kaynak suyu (pet şişelerde satılanlar) klorsuz suyu (yaklaşık 250-300 ml) kaynatılır. Daha sonra içerisine orta boyda kabuğu soyulmuş yemeklik kuru soğan 4 parçaya kesilerek atılır. 5-7 dk kadar kaynamaya terk edilir. Ardından ocak kapatılarak kaynar su soğumaya terk edilir. İyice ılık kıvama geldikten sonra bir süzgeç ile süzülerek içerisindeki soğan parçaları ayıklanır. Elde edilen soğan suyu, günde iki kez öğle ve akşam yemeklerinden 15 dk evvel içilir. Soğan suyu kürenin ortalama süresi 2 hafta veya 15 gündür. Kür bittikten sonra 1 hafta ara verilerek tekrar soğan suyu kürüne devam edilebilir. Ayrıca yemeklerde bir çeyrek dilim kuru soğanın tüketilmesi kürün etkisini artıracaktır.
Not: Soğan suyu küründe kullanılacak soğanın beyaz olmasına, içerisinin kırmızı veya mor olmamasına dikkat ediniz. Soğan suyu ılık olarak ve bekletilmeden içilmelidir.
1 Kasım 2012 Perşembe
Yasmin Doğum Kontrol Hapı Yan Etkileri Nelerdir
Doğum kontrol hapı nasıl kullanılır, doğum kontrol haplarının zararları nelerdir?
Yasmin doğum kontrol hapı, sadece ülkemizde değil tüm dünyada etkisini kanıtlamış ve oldukça güvenilir bir doğum kontrolü yöntemi olarak bilinmektedir. Yasmin doğum kontrol hapı hamile kalmayı nasıl önlüyor diye merak edenler için bu yazıda sizlere ayrıntılı bilgiler vermekle kalmayacağız, aynı zamanda yasmin gebelik hapının faydaları, varsa olası yan etkileri ile ilgili bilgiler de vereceğiz.
Yasmin doğum kontrol hapının hamileliği engelleyici etkisinin arkasında ovülasyon adı verilen yani rahimden yumurta atılma sürecini engellemesi yatmaktadır. Yasmin doğum kontrol hapı diğer bir ifadeyle rahim ağzındaki hormon salgılarına müdahale ederek yumurtanın vajinaya gelmesine mani olmaktadır. Kısacası yasmin doğum kontrol hapı bilinen en etkili doğum kontrol yöntemlerinden bir tanesi olarak bilinmektedir. Zaten ülkemizde de bebek sahibi olmayı değişik nedenlerle düşünmeyen veya erteleyen hanımların önemli bir kısmı Yasmin doğum kontrol hapı kullanmaktadır.
Yasmin doğum kontrol hapının yan etkileri nelerdir?
Yasmin doğum kontrol hapının ispatlanmış bir yan etkisine laboratuar şartlarında rastlanmamıştır. Ancak bazı hanımlar, yasminin damarlarda tıkanıklık riskini artırdığını ve pıhtı olma ihtimalini artırdığını ifade ediyorlar. Tabi bu çok uzun yıllar kullananlar için belki geçerli olabilir ancak bilimsel olarak böyle bir kanıt henüz yoktur. Ayrıca yasmin kanama yaparmı şeklinde sorular da gündeme geliyor. Bu yönde de hiç bir bilimsel delil yoktur.
Ancak doğum kontrol haplarının prospektüslerinde zaten kalp ve damar rahatsızlığı şikayeti olanların kullanmaması yönünde telkinler ve uyarılar da yer alıyor. Ayrıca yasmin doğum kontrol hapı kadınlarda bir takım psikolojik hal deişimlerine neden olabilmektedir. Örneğin yasmin hapı kullananlar eşlerine karşı daha kıskanç olabiliyorlar. Neticede kadınların östrojen veya progesteron düzeylerini değiştiren hapların genelinde psikolojik değişiklikler geçici olarak görülebilmektedir. Migren şikayetleri olan hanımlar ile bir takım mide hastalıkları olan bayanların da yasmin de dahil olmak üzere hiç bir doğum kontrol hapını kullanmamaları doktorlar tarafından tavsiye ediliyor. Bu bakımdan yan etkileri olabilmektedir. Ancak dediğimiz gibi sağlıklı insanların yasmin hapının zararları ve yan etkileri konusunda hiç bir tereddüte kapılmalarına gerek yoktur.
Doğum kontrol ilaçları bakımından aşağıda sayacağımız diğer genel yan etkiler de yasmin hapı için geçerlidir. Bu yan etkilerin yasmin gebelik önleme hapına özgülenmemesi gerekmektedir.
Yasmin doğum kontrol hapının olası diğer yan etkileri ise şunlardır:
-Özellikle yan yattığınız zamanlarda bacaklarda oluşan ve tek taraflı olarak geniş bir kısma yayılan şiddetli ağrılar
-Göğüs bölgesinde oluşan ağrılar
-Konuşma bozuklukları ve cisimleri bozuk, bulanık yada çift görme
-Konuşurken zorluk çekmek yada kelimeleri toparlayamamak
Her ne kadar yasmine karşı özellikle yan etkilerinden dolayı insanları bilinçlendirmeye çalışsak da piyasada mevcut bulunan hapların arasında en fazla tercih edilen ve en güvenilir olanı olduğunu söylememize gerek yoktur sanırım.
yasmin doğum kontrol hapı prospektüsü
Doğum kontrol hapı kullanımı ile miyokard enfarktüs, inme, derin toplardamarlarda pıhtı oluşumu, dolaşımla gelen pıhtının akciğerlerle ilgili lenf ya da kan damarlarını tıkaması gibi damarlarda pıhtı ve tıkanıklık oluşması ile ilişkili hastalık riskindeki artış arasında bir ilişki olduğu öne sürülmüştür. Ancak bu durumlara nadiren rastlanır.
Eğer bu durumlardan ya da risk faktörlerinden herhangi biri mevcutsa, ilacın kullanımının yararı ve olası riskleri her bir kadın için ayrıca karşılaştırılmalı ve kullanıma başlamadan önce hekim tarafından değerlendirilmelidir. Bu durumlardan ya da risk faktörlerinden herhangi birinin alevlenmesi, tekrarlaması ya da ilk kez ortaya çıkması halinde hekiminize başvurunuz. İlacınızı kullanmanızın devamına ya da kesilmesine hekiminiz karar vermelidir. (Kimler doğum kontrol hapı kullanmamalı? Lütfen tıklayınız)
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu / bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açması (tromboemboli) ya da beyin damarlarıyla ilgili bir olay şu bulgularla beraber olabilir:
Bacakta tek taraflı ağrı ve/veya şişme; sol kola yayılan/yayılmayan ani şiddetli göğüs ağrısı; ani nefes darlığı, ani öksürük başlangıcı; alışılmadık, şiddetli, uzamış baş ağrısı; ani kısmi ya da tam görme kaybı; cisimleri çift görme; konuşma bozukluğu; baş dönmesi; vücudun bir parçasında ya da bir tarafında ani olarak ortaya çıkan belirgin hissizlik ya da güç kaybı.
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu / bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açması (tromboemboli) ya da beyin damarlarıyla ilgili bir olayın riski aşağıdaki faktörlerle artar :
Yaş; (Doğum kontrol hapları ve yaş/menopoz bilgileri için lütfen tıklayınız)
Sigara (içilen sigara sayısı arttıkça ve ilerleyen yaşla, özellikle 35 yaşın üzerindeki kadınlarda risk daha fazla artar);
Olası aile öyküsü (bir kardeşte ya da anne – babada daha erken yaşlarda, bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açmış olması). Eğer kalıtsal bir yatkınlıktan şüphelenilirse, Yasmin’i kullanmaya karar vermeden önce bir sağlık uzmanına danışınız.
Obezite (vücut ağırlık indeksinin 30 kg / m² üzerinde olması);
Hipertansiyon (yüksek kan basıncı);
Migren;
Kalp kapak hastalığı;
Kalbin bölümlerinde titreşim hareketlerinin oluşması (atriyal fibrilasyon);
Kanda çeşitli lipoprotein düzeylerinin bozulması;
Uzun süreli hareketsiz kalmak, cerrahi girişim, bacaklara herhangi bir cerrahi girişim, darbe alma. Bu durumlarda Yasmin kullanımının (seçimli cerrahi girişim durumlarında 4 hafta önceden olmak üzere) kesilmesi ve tamamen tekrardan hareket edebilir duruma gelmeyi takiben 2 haftadan önce başlanmaması önerilebilir.
Doğum Kontrol Hapları İle İlgili Sık Sorulan Sorular
Yasmin kullanımı sırasında migren sıklığı veya şiddetinde bir artış ilaç kullanımını derhal kesmenizi gerektirebilir. Böyle bir durumda hekiminize danışınız.
Doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda seyrek olarak iyi huylu, çok seyrek olarak da kötü huylu karaciğer tümörleri gözlenmiştir. Sınırlı sayıda hastada bu tümörler yaşamı tehdit eden karıniçi kanamalara yol açar. Eğer kendinizde şiddetli üst karın ağrısı, karaciğerde büyüme ya da karıniçi kanama belirtileri gözlemlerseniz, karaciğer tümörü olması ihtimalini düşününüz ve acilen hekiminize başvurunuz. (Doğum kontrol hapları ve faydaları için lütfen tıklayın)
Trigliserid düzeyinde artış ya da ailede (anne – baba, kardeşler, vb. ) bu durumun varlığı, doğum kontrol hapı kullanımında pankreas iltihaplanması gelişme riskini arttırabilir. Bu hususa dikkat ediniz.
Doğum kontrol hapı kullanımı sırasında, klinik açıdan belirgin bir hipertansiyon (yüksek tansiyon) gelişmesi durumunda, hekiminize danışarak ilacınızı kesmeniz ve hipertansiyon rahatsızlığınızı tedavi ettirmeniz uygun olur. Eğer normal tansiyon değerleri, hipertansiyon rahatsızlığına karşı uygulanan tedavi ile sağlanabiliyorsa ve hekiminiz de uygun bulursa doğum kontrol hapı kullanmayı tekrar düşünebilirsiniz.
Karaciğer fonksiyonlarının bozulması, karaciğer fonksiyon testlerinin normale dönmesine kadar doğum kontrol hapının kesilmesini gerektirebilir. Böyle bir durumda hekiminize danışınız.
İlk kez gebelikte ya da daha önce seks steroidlerinin kullanımı sırasında kolestatik sarılık rahatsızlığınız olduysa ve doğum kontrol hapı kullanırken bu durum tekrarlarsa; ilacın kullanımına son veriniz.
Eğer şeker (diyabet) hastasıysanız, doğum kontrol hapı kullanımınız sırasında olası bir istenmeyen durumun gelişmesi ihtimaline karşı kendinizi dikkatle gözlemleyiniz.
Özellikle özgeçmişinde kloazma* olan kadınlarda Yasmin kullanımı sırasında bazen kloazma gelişebilir. Eğer kloazma’ya yatkınlığınız varsa, bu ilacı kullanırken güneşe ve ultraviyole ışınlara maruz kalmaktan kaçınınız.
*kloazma: Yüzde kahverengi yama şeklinde ortaya çıkan değişik büyüklükteki renk değişiklikleri.
Bazı bayanlarda tablet alınmayan dönemde çekilme kanaması oluşmayabilir. Eğer ilacınızı ‘’Yasmin’i Nasıl Kullanmalıyım?’’ bölümünde belirtilen şekilde kullandıysanız, gebe olmanız beklenmez. Ancak ilacınızı, ilk gerçekleşmeyen çekilme kanamasından önce kullanım kurallarına uygun kullanmadıysanız ya da çekilme kanaması iki kez gerçekleşmediyse doğum kontrol hapınızı kullanmaya devam etmeden önce gebe olmadığınızdan emin olunuz.
Doğum kontrol hapları AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir. (Doğum kontrol hapları gebeliğe karşı %100 koruma sağlar mı?)
Yasmin’i uzun süreli kullanmanız halinde periyodik olarak tıbbi muayeneden geçmeniz önerilir.
Yasmin Kullanmaya Başlamadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?
Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Yasmin’i kullanmayınız. Eğer ilk kez doğum kontrol hapı kullanırken aşağıdaki durumlardan herhangi birini kendinizde görürseniz ilaç kullanımını derhal durdurunuz :
Drospirenon – Etinil estradiol’e (Drospirenon – Etinil estradiol Yasmin’in etken maddeleridir. ) alerji;
İlacın bileşiminde bulunan diğer maddelere alerji;
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu / bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açması (tromboemboli) olaylarının varlığı ya da geçmişte görülmüş olması (örneğin derin toplardamarlarda pıhtı oluşumu, dolaşımla gelen pıhtının akciğerlerle ilgili lenf ya da kan damarlarını tıkaması, miyokard enfarktüs, vb. );
Beyin damarlarıyla ilgili bir olayın varlığı ya da geçmişte görülmüş olması;
Kan damarlarında ya da kalp boşluklarında pıhtı oluşumuna dair uyarıcı belirti varlığı ya da geçmişte görülmüş olması (örneğin bir organ ya da vücudun bir bölümünde kan dolaşımının geçici olarak azalması sonucu atak oluşması, angina pektoris, vb. );
Belirli bir bölgeyle sınırlı sinir sistemi ve bozukluklarıyla ilgili belirtilerle karakterize migren öyküsü;
Damarları etkileyen şeker hastalığı (diyabet hastalığı);
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu için risk oluşturan, şiddetli veya çok sayıda faktörün varlığı;
Pankreas iltihaplanması;
Trigliserid düzeyinde artış ile bağlantılı pankreas iltihaplanması öyküsü;
Ağır karaciğer hastalığı varlığı veya geçmişte yaşanmış olması (karaciğer fonksiyon değerleri normale dönmedikçe);
Ağır veya kısa süre içinde gelişen böbrek yetmezliği;
İyi ya da kötü huylu karaciğer tümörü varlığı ya da öyküsü;
Seks steroidlerinden etkilenmesi halinde üreme organlarının veya memenin bilinen ya da şüpheli kötü huylu, ağır hastalıkları;
Tanı konmamış vajinal kanama;
Gebelik varlığı ya da şüphesi.
Yasmin’i kullanmaya başlamadan önce alerjik reaksiyon gösterdiğiniz ilaçlar var ise bunları hekiminize eksiksiz olarak bildiriniz.
Gebelik ya da Emzirme Döneminde Yasmin’i Kullanabilir Miyim?
Gebelik kategorisi X. Yasmin’i gebelik döneminizde kullanmayınız. Yasmin kullanmanız sırasında gebelik meydana gelmesi halinde ilacı kullanmayı durdurunuz. Bununla birlikte, yapılan çalışmalar ne gebeliğinden önce doğum kontrol hapı kullanmış kadınların çocuklarında doğumsal kusur riskinde herhangi bir artış ne de erken gebelik süresince yanlışlıkla doğum kontrol hapı kullanıldığında doğmamış yavru üzerinde oluşan anormal bir etkiyi göstermemiştir.
Yasmin’in kullanımı süt miktarında azalmaya ve sütün bileşiminde değişikliğe yol açabileceğinden dolayı süt salgılanması etkilenebilir. Bu nedenle bebek emziren annelere, bebekleri sütten kesilinceye kadar doğum kontrol hapı kullanımı genellikle önerilmez. Yasmin’in bileşiminde bulunan etken maddeler ve metabolik ürünleri küçük miktarlarda süte geçebilir. (Emziren anneler ve doğum kontrol hapları ile ilgili merak edilenler)
Araç ve Makine Kullanırken Yasmin’i Kullanabilir Miyim?
İlacın araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etkisi gözlenmemiştir.
Doğum Kontrol Hapları İle İlgili Sık Sorulan Sorular
Yasmin’i Nasıl Kullanmalıyım?
İlacınızı tam manasıyla hekiminiz tarafından size öngörüldüğü şekilde kullanınız. Hekiminiz tarafından size uygun görülenden daha yüksek dozda ya da daha uzun süre ilacınızı kullanmayınız. Reçetenizde size tarif edilen yönergelere uyunuz. (Doğum kontrol hapları ve kullanım şekilleri için lütfen tıklayın)
İlacınızı paketin üstünde gösterildiği yönde, her gün yaklaşık aynı zamanda bir miktar suyla birlikte alınız. Birbirini izleyen 21 gün boyunca her gün bir tablet alınız. Her bir sonraki pakete 7 günlük, sıklıkla çekilme kanamasının izlendiği, tablet alınmayan dönemi takiben geçiniz. Bu kanama genellikle son tabletnin alınmasını takiben 2 – 3. gün başlar ve bir sonraki pakete başlandığında kesilmemiş olabilir. (Doğum kontrol hapları ve farklı saatlerde alınması durumu için lütfen tıklayınız)
Eğer Yasmin’i kullanmaya başlamadan önceki 1 ay herhangi bir hormonal gebelik önleyici ilaç kullanmadıysanız; Yasmin’i almaya normal adet döngünüzün ilk günü başlayınız. İlacınıza 2. İle 5. günler arasında başlamanız da kabul edilebilir, ancak bu durumda ilk döngü için tablet almaya başlamanızdan itibaren 7 gün boyunca ilave olarak bir bariyer gebelik önleyici yöntem kullanınız.
Diğer bir doğum kontrol hapından geçiş
Tercihen önceki doğum kontrol hapınızın son tabletini aldığınız günü izleyen gün Yasmin alımına başlayınız. En fazla tabletsiz dönemin son gününe kadar ara verebilirsiniz.
Yalnız progestagen içeren bir yöntemden (minipil, enjeksiyon, implant) ya da progesteron salımlı rahim içi sistemden (RİS) geçiş
Minipilden herhangi bir günde, (implant veya RİS’in çıkarıldığı gün, enjeksiyonda ise bir sonraki enjeksiyonun yapılması gereken gün) geçiş yapabilirsiniz. Ancak tüm bu koşullarda tablet alımının ilk 7 günü ek bir bariyer yöntemi kullanmanız önerilir.
İlk üç aylık dönemde oluşan düşüğü takiben
Yasmin’i kullanmaya hemen başlayabilirsiniz. Ek bir gebelik önleyici önlem almanıza gerek yoktur.
Doğumu veya ikinci üç aylık dönemde oluşan düşüğü takiben
Doğumu veya ikinci üç aylık dönemde oluşan düşüğü takiben 21. – 28. günlerde Yasmin kullanmaya başlamanız önerilir. Daha sonra başladığınız takdirde tablet alımının ilk 7 günü ek bir bariyer yöntemi kullanınız. Eğer o zamana kadar ilişki gerçekleştiyse, doğum kontrol hapı kullanmaya başlamadan önce gebe olmadığınızı saptayınız veya ilk adet kanamanızı bekleyiniz.
Mide – bağırsak bozuklukları durumunda
Şiddetli mide – bağırsak bozukluklarının olması durumunda emilim tam olmayabilir. Böyle bir durumda gebelik önleyici ilave önlemler alınız.
Eğer tablet alımını takiben 3 – 4 saat içinde kusma olursa unutulan tabletler için verilen öneriler geçerlidir. Eğer normal tablet alma programınızı değiştirmek istemezseniz, gereken ekstra tabletleri başka bir kutudan alınız.
Bu ilaç, bazı laboratuvar testlerinin sonuçlarını etkileyebilir. Sizi tedavi eden hekiminize Yasmin kullandığınızı söyleyiniz.
Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?
Eğer tabletinizi almakta, 12 saatten daha az geç kaldıysanız gebe kalmaya karşı koruyuculuk azalmaz. Hatırlar hatırlamaz tabletinizi alınız ve sonraki tabletlerinizi de her zamanki gibi almaya devam ediniz.
Eğer 12 saatten daha fazla gecikme olmuşsa gebe kalmaya karşı koruyuculuk azalmış olabilir. Bu durumda 2 temel kural uygulanır :
1) Tablet alımına hiçbir zaman 7 günden fazla ara verilmez.
2) 7 gün boyunca aralık vermeden tablet alınır.
Buna bağlı olarak günlük uygulamada şu öneriler verilebilir :
1. Hafta : Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, unuttuğunuz tableti hatırlar hatırlamaz alınız. Kalan tabletlerinizi normal zamanında kullanmaya devam ediniz. Takip eden 7 gün boyunca prezervatif gibi ek bir korunma yöntemi kullanınız. Tablet alımının unutulduğu günden önceki 7 gün içinde cinsel birleşme olmuşsa gebelik olasılığını göz önüne alınız. Ne kadar çok tablet unutulursa ve bu tabletlerin unutulduğu gün tabletsiz döneme ne kadar yakınsa gebelik riski o kadar yüksektir.
2. Hafta : Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, son unuttuğunuz tableti hatırlar hatırlamaz alınız. Kalan tabletlerinizi normal zamanında kullanmaya devam ediniz. Eğer ilk unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletlerinizi doğru olarak aldıysanız ek yöntem kullanmaya gerek yoktur. Aksi takdirde ya da birden fazla tablet unuttuysanız sonraki 7 gün boyunca ek koruyucu önlem alınız.
3. Hafta : Tabletsiz dönemin yaklaşıyor olması nedeni ile güvenilirlikte azalma riski yüksektir. Yine de, tablet alımında ayarlamalar yapılarak gebe kalmaya karşı korumada azalma önlenebilir. Eğer unutulan tabletten önceki 7 gün boyunca tabletlerinizi doğru olarak aldıysanız, aşağıdaki iki seçenekten birinin uygulamasıyla ek bir doğum kontrol yöntemine gerek kalmaz. Aksi takdirde bu seçeneklerden ilki seçilip, ayrıca 7 gün boyunca ek önlemler almak gerekir.
**Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de son unuttuğunuz tableti hatırlar hatırlamaz içiniz. Kalan tabletlerinizi normal zamanında kullanmaya devam edebilirsiniz. Bir sonraki kutuya 7 gün ara vermeden mevcut kutu biter bitmez başlayınız. İkinci kutunun sonuna kadar bir çekilme kanaması beklenmez. Ancak tablet alındığı günlerde lekelenme veya kırılma kanaması görülebilir.
**Kullanmakta olduğunuz kutuyu bırakmanız önerilebilir. 7 günlük (tableti unuttuğu günler dahil) aradan sonra yeni kutuya başlanır.
Tablet almayı unuttuğunuzda, ilk tabletsiz dönemde beklenen çekilme kanaması görülmezse gebelik olasılığını göz önüne alınız. (Doğum kontrol hapları gebeliğe karşı %100 koruma sağlar mı?)
Fazla Doz Alırsam Ne Olur?
Eğer ilacınızdan almanız gerekenden çok daha fazla dozda aldığınızı düşünüyorsanız bir acil servisi arayarak destek alınız. Bulantı, kusma ve genç kızlarda hafif vajinal kanama doz aşımı belirtilerindendir.
Yasmin Kullanırken Nelerden Kaçınmalıyım?
İlacınızı size önerilenden daha yüksek dozda almaktan kaçınınız.
Yasmin’in Yan Etkileri
Alerjik reaksiyon belirtileri olan aşağıdaki sıkıntılardan herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz acil yardım desteği alınız : ürtiker (kurdeşen); nefes almada zorluk; yüzde, dudaklarda, dil ya da boğazda şişkinlik.
Aşağıda sıralanan daha hafif yan etkiler de görülebilir ancak bunların varlığında hekiminizle konuşup ilacınızı kullanmaya devam edebilirsiniz :
Memelerde ağrı, hassasiyet, büyüme;
Depresif duygu durumu, duygu durum değişiklikleri;
Bulantı, karın ağrısı;
Baş ağrısı;
Kiloda artış. (Doğum kontrol hapları ve kilo ile ilgili merak edilenler)
Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza danışınız. (Doğum Kontrol Hapları ve tüylenme ile ilgili merak edilenler)
Yasmin ile Etkileşen Diğer İlaçlar Nelerdir?
Aşağıda sıralanan ilaçlarla Yasmin’in bir arada kullanılması olası ilaç etkileşimleri açısından sakıncalı olabilir ya da yeterli etkinlik sağlanamayabilir. Bu nedenle Yasmin’i hekiminize danışmadan bu ilaçlarla birlikte almaktan kaçınınız. Eğer aşağıdaki ilaçların bir ya da birkaçını kullanıyorsanız Yasmin’i kullanmaya başlamadan önce hekiminize söyleyiniz;
rifampisin (Rifadin, Rifcap, Rifex);
fenitoin sodyum (Epanutin, Epitoin, Phenhydan, Phenytoin, Epdantoin, Hydantin);
karbamazepin (Karazepin, Karbalex, Karbasif, Karberol, Kazepin, Tegretol, Temporol, Teril);
barbitüratlar [fenitoin (Epdantoin, Hidantin); fenobarbital (Luminal, Phenobarbitalum)];
primidon (Mysoline);
okskarbazepin (Trileptal, Epsile, Oxilepsi);
ritonavir (Norvir);
bazı antibiyotikler ve özellikle penisilin grubu ilaçlar [benzilpenisilin (Kristapen, Kristasil, Penicillin-G Potasyum); fenoksimetilpenisilin (Cliacil, Penoksil, Pen-Os); prokain benzilpenisilin (Devapen, İecilline, Pencain-K); benzatin penisilin (Benzapen, Depopenisilin); benzil penisilin ve prokain penisilin kombinasyonu (Deposilin, Penadur);flukloksasilin (Flix, Floksin); amoksisilin (Alfoxil, Amoksina, Amoxicil, Helipak, Largopen); ampisilin (Alfasilin, Ampisina, Makrosilin, Penbisin); ampisilin ve fenazopiridin hidroklorür kombinasyonu (Azosilin); ko-amoksilav (Amoklavin, Amoksilav BID, Augmentin, Bioment BID, Croxilex BID, Klamoks BID, Klavunat); ampisilin ve sulbaktam kombinasyonu (Alfasid, Ampisid, Combicid, Duobak, Duobaktam, Duocid, Sulcid); bakampisilin (Bakamsilin, Penbak); piperasilin (Pipraks); piperasilin ve tazobaktam kombinasyonu (Tazocin); Tikarsilin (Timentin); vb. ];
tetrasiklinler [doksisiklin (Doksin, Monodoks, Tetradoks); tetrasiklin (Tetra, Tetralet, Tetramin). ];
griseofulvin Gefulvin Forte.
Yukarıda belirtilen ilaçların herhangi biri ile kısa süreli tedavi görmeniz halinde, doğum kontrol hapı dışında geçici olarak bir bariyer yöntemi kullanınız ya da başka bir gebelik önleyici yöntem tercih ediniz.
Fenitoin sodyum, barbitüratlar, primidon, karbamazepin, rifampisin, ritonavir, griseofulvin içeren ilaçlardan kullanmanız halinde, ilaç kullanımınız süresince ve tedavinin kesilmesini takiben 28 gün boyunca bariyer yöntemi kullanınız.
Antibiyotik tedavisi görüyorsanız, ilacınızın sonlanmasını takiben 7 gün boyunca bariyer yöntemi kullanınız. Eğer bariyer yöntemi kullanılan dönem, kutunuzdaki doğum kontrol haplarının bitiminden sonra devam ediyorsa, bir sonraki kutuya ara vermeden devam ediniz.
Yasmin ile etkileşen diğer başka ilaçlar da mevcut olabilir. Doktorunuza kullanmakta olduğunuz bütün ilaçlar ve diğer alternatif tıp methodları hakkında bilgi veriniz; bunlar vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size verilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan başka bir ilaç kullanmaya başlamayınız.
Yasmin’i Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim?
Yasmin’i 25 derecenin altındaki oda sıcaklığında, nem ve ışıktan uzak bir yerde saklayınız.
Daha Fazla Bilgiye Nereden Ulaşabilirim?
YASMİN Film Kaplı Tablet ile ilgili daha fazla bilgi için eczacınıza danışabilirsiniz.
UNUTMAYIN! YASMİN Film Kaplı Tablet ve diğer bütün ilaçları çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız; YASMİN Film Kaplı Tablet’i asla başkalarıyla paylaşmayınız ve YASMİN Film Kaplı Tablet’i sadece size uygun görüldüğü şekilde kullanınız.
Uyarı! İlaçpedia.com ve içerik sağlayıcıları bu sitede yer alan bilgilerin toplanması ve sunulması konusunda gereken özeni göstermiş ve bu bilgileri güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan edinmiştir. Kullanılan kaynaklar ve güvenilirlik politikası için tıklayınız. Ancak, ilaçpedia.com ve içerik sağlayıcıları sitede yer alan bilgilerin doğruluğunu garanti etmez. Sitede yer alan bilgiler, hekimlerin, eczacıların, hemşirelerin veya hasta sağlığıyla ilgili diğer sağlık çalışanlarının bilgi, deneyim, yetenek ve kanaatlerinin yerine geçmeyi değil, tamamlamayı amaçlar. Herhangi bir ilaç veya ilaç kombinasyonuyla ilgili uyarı bulunmaması, bu ilaç veya ilaç kombinasyonunun herhangi bir hasta için veya sizin kişisel koşullarınız için güvenli, uygun ve etkili olduğu fikrini doğurmamalıdır. Doktor ve eczacıların direktiflerine mutlaka uyulmalıdır.
Yasmin doğum kontrol hapı, sadece ülkemizde değil tüm dünyada etkisini kanıtlamış ve oldukça güvenilir bir doğum kontrolü yöntemi olarak bilinmektedir. Yasmin doğum kontrol hapı hamile kalmayı nasıl önlüyor diye merak edenler için bu yazıda sizlere ayrıntılı bilgiler vermekle kalmayacağız, aynı zamanda yasmin gebelik hapının faydaları, varsa olası yan etkileri ile ilgili bilgiler de vereceğiz.
Yasmin doğum kontrol hapının hamileliği engelleyici etkisinin arkasında ovülasyon adı verilen yani rahimden yumurta atılma sürecini engellemesi yatmaktadır. Yasmin doğum kontrol hapı diğer bir ifadeyle rahim ağzındaki hormon salgılarına müdahale ederek yumurtanın vajinaya gelmesine mani olmaktadır. Kısacası yasmin doğum kontrol hapı bilinen en etkili doğum kontrol yöntemlerinden bir tanesi olarak bilinmektedir. Zaten ülkemizde de bebek sahibi olmayı değişik nedenlerle düşünmeyen veya erteleyen hanımların önemli bir kısmı Yasmin doğum kontrol hapı kullanmaktadır.
Yasmin doğum kontrol hapının yan etkileri nelerdir?
Yasmin doğum kontrol hapının ispatlanmış bir yan etkisine laboratuar şartlarında rastlanmamıştır. Ancak bazı hanımlar, yasminin damarlarda tıkanıklık riskini artırdığını ve pıhtı olma ihtimalini artırdığını ifade ediyorlar. Tabi bu çok uzun yıllar kullananlar için belki geçerli olabilir ancak bilimsel olarak böyle bir kanıt henüz yoktur. Ayrıca yasmin kanama yaparmı şeklinde sorular da gündeme geliyor. Bu yönde de hiç bir bilimsel delil yoktur.
Ancak doğum kontrol haplarının prospektüslerinde zaten kalp ve damar rahatsızlığı şikayeti olanların kullanmaması yönünde telkinler ve uyarılar da yer alıyor. Ayrıca yasmin doğum kontrol hapı kadınlarda bir takım psikolojik hal deişimlerine neden olabilmektedir. Örneğin yasmin hapı kullananlar eşlerine karşı daha kıskanç olabiliyorlar. Neticede kadınların östrojen veya progesteron düzeylerini değiştiren hapların genelinde psikolojik değişiklikler geçici olarak görülebilmektedir. Migren şikayetleri olan hanımlar ile bir takım mide hastalıkları olan bayanların da yasmin de dahil olmak üzere hiç bir doğum kontrol hapını kullanmamaları doktorlar tarafından tavsiye ediliyor. Bu bakımdan yan etkileri olabilmektedir. Ancak dediğimiz gibi sağlıklı insanların yasmin hapının zararları ve yan etkileri konusunda hiç bir tereddüte kapılmalarına gerek yoktur.
Doğum kontrol ilaçları bakımından aşağıda sayacağımız diğer genel yan etkiler de yasmin hapı için geçerlidir. Bu yan etkilerin yasmin gebelik önleme hapına özgülenmemesi gerekmektedir.
Yasmin doğum kontrol hapının olası diğer yan etkileri ise şunlardır:
-Özellikle yan yattığınız zamanlarda bacaklarda oluşan ve tek taraflı olarak geniş bir kısma yayılan şiddetli ağrılar
-Göğüs bölgesinde oluşan ağrılar
-Konuşma bozuklukları ve cisimleri bozuk, bulanık yada çift görme
-Konuşurken zorluk çekmek yada kelimeleri toparlayamamak
Her ne kadar yasmine karşı özellikle yan etkilerinden dolayı insanları bilinçlendirmeye çalışsak da piyasada mevcut bulunan hapların arasında en fazla tercih edilen ve en güvenilir olanı olduğunu söylememize gerek yoktur sanırım.
yasmin doğum kontrol hapı prospektüsü
Doğum kontrol hapı kullanımı ile miyokard enfarktüs, inme, derin toplardamarlarda pıhtı oluşumu, dolaşımla gelen pıhtının akciğerlerle ilgili lenf ya da kan damarlarını tıkaması gibi damarlarda pıhtı ve tıkanıklık oluşması ile ilişkili hastalık riskindeki artış arasında bir ilişki olduğu öne sürülmüştür. Ancak bu durumlara nadiren rastlanır.
Eğer bu durumlardan ya da risk faktörlerinden herhangi biri mevcutsa, ilacın kullanımının yararı ve olası riskleri her bir kadın için ayrıca karşılaştırılmalı ve kullanıma başlamadan önce hekim tarafından değerlendirilmelidir. Bu durumlardan ya da risk faktörlerinden herhangi birinin alevlenmesi, tekrarlaması ya da ilk kez ortaya çıkması halinde hekiminize başvurunuz. İlacınızı kullanmanızın devamına ya da kesilmesine hekiminiz karar vermelidir. (Kimler doğum kontrol hapı kullanmamalı? Lütfen tıklayınız)
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu / bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açması (tromboemboli) ya da beyin damarlarıyla ilgili bir olay şu bulgularla beraber olabilir:
Bacakta tek taraflı ağrı ve/veya şişme; sol kola yayılan/yayılmayan ani şiddetli göğüs ağrısı; ani nefes darlığı, ani öksürük başlangıcı; alışılmadık, şiddetli, uzamış baş ağrısı; ani kısmi ya da tam görme kaybı; cisimleri çift görme; konuşma bozukluğu; baş dönmesi; vücudun bir parçasında ya da bir tarafında ani olarak ortaya çıkan belirgin hissizlik ya da güç kaybı.
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu / bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açması (tromboemboli) ya da beyin damarlarıyla ilgili bir olayın riski aşağıdaki faktörlerle artar :
Yaş; (Doğum kontrol hapları ve yaş/menopoz bilgileri için lütfen tıklayınız)
Sigara (içilen sigara sayısı arttıkça ve ilerleyen yaşla, özellikle 35 yaşın üzerindeki kadınlarda risk daha fazla artar);
Olası aile öyküsü (bir kardeşte ya da anne – babada daha erken yaşlarda, bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açmış olması). Eğer kalıtsal bir yatkınlıktan şüphelenilirse, Yasmin’i kullanmaya karar vermeden önce bir sağlık uzmanına danışınız.
Obezite (vücut ağırlık indeksinin 30 kg / m² üzerinde olması);
Hipertansiyon (yüksek kan basıncı);
Migren;
Kalp kapak hastalığı;
Kalbin bölümlerinde titreşim hareketlerinin oluşması (atriyal fibrilasyon);
Kanda çeşitli lipoprotein düzeylerinin bozulması;
Uzun süreli hareketsiz kalmak, cerrahi girişim, bacaklara herhangi bir cerrahi girişim, darbe alma. Bu durumlarda Yasmin kullanımının (seçimli cerrahi girişim durumlarında 4 hafta önceden olmak üzere) kesilmesi ve tamamen tekrardan hareket edebilir duruma gelmeyi takiben 2 haftadan önce başlanmaması önerilebilir.
Doğum Kontrol Hapları İle İlgili Sık Sorulan Sorular
Yasmin kullanımı sırasında migren sıklığı veya şiddetinde bir artış ilaç kullanımını derhal kesmenizi gerektirebilir. Böyle bir durumda hekiminize danışınız.
Doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda seyrek olarak iyi huylu, çok seyrek olarak da kötü huylu karaciğer tümörleri gözlenmiştir. Sınırlı sayıda hastada bu tümörler yaşamı tehdit eden karıniçi kanamalara yol açar. Eğer kendinizde şiddetli üst karın ağrısı, karaciğerde büyüme ya da karıniçi kanama belirtileri gözlemlerseniz, karaciğer tümörü olması ihtimalini düşününüz ve acilen hekiminize başvurunuz. (Doğum kontrol hapları ve faydaları için lütfen tıklayın)
Trigliserid düzeyinde artış ya da ailede (anne – baba, kardeşler, vb. ) bu durumun varlığı, doğum kontrol hapı kullanımında pankreas iltihaplanması gelişme riskini arttırabilir. Bu hususa dikkat ediniz.
Doğum kontrol hapı kullanımı sırasında, klinik açıdan belirgin bir hipertansiyon (yüksek tansiyon) gelişmesi durumunda, hekiminize danışarak ilacınızı kesmeniz ve hipertansiyon rahatsızlığınızı tedavi ettirmeniz uygun olur. Eğer normal tansiyon değerleri, hipertansiyon rahatsızlığına karşı uygulanan tedavi ile sağlanabiliyorsa ve hekiminiz de uygun bulursa doğum kontrol hapı kullanmayı tekrar düşünebilirsiniz.
Karaciğer fonksiyonlarının bozulması, karaciğer fonksiyon testlerinin normale dönmesine kadar doğum kontrol hapının kesilmesini gerektirebilir. Böyle bir durumda hekiminize danışınız.
İlk kez gebelikte ya da daha önce seks steroidlerinin kullanımı sırasında kolestatik sarılık rahatsızlığınız olduysa ve doğum kontrol hapı kullanırken bu durum tekrarlarsa; ilacın kullanımına son veriniz.
Eğer şeker (diyabet) hastasıysanız, doğum kontrol hapı kullanımınız sırasında olası bir istenmeyen durumun gelişmesi ihtimaline karşı kendinizi dikkatle gözlemleyiniz.
Özellikle özgeçmişinde kloazma* olan kadınlarda Yasmin kullanımı sırasında bazen kloazma gelişebilir. Eğer kloazma’ya yatkınlığınız varsa, bu ilacı kullanırken güneşe ve ultraviyole ışınlara maruz kalmaktan kaçınınız.
*kloazma: Yüzde kahverengi yama şeklinde ortaya çıkan değişik büyüklükteki renk değişiklikleri.
Bazı bayanlarda tablet alınmayan dönemde çekilme kanaması oluşmayabilir. Eğer ilacınızı ‘’Yasmin’i Nasıl Kullanmalıyım?’’ bölümünde belirtilen şekilde kullandıysanız, gebe olmanız beklenmez. Ancak ilacınızı, ilk gerçekleşmeyen çekilme kanamasından önce kullanım kurallarına uygun kullanmadıysanız ya da çekilme kanaması iki kez gerçekleşmediyse doğum kontrol hapınızı kullanmaya devam etmeden önce gebe olmadığınızdan emin olunuz.
Doğum kontrol hapları AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir. (Doğum kontrol hapları gebeliğe karşı %100 koruma sağlar mı?)
Yasmin’i uzun süreli kullanmanız halinde periyodik olarak tıbbi muayeneden geçmeniz önerilir.
Yasmin Kullanmaya Başlamadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?
Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Yasmin’i kullanmayınız. Eğer ilk kez doğum kontrol hapı kullanırken aşağıdaki durumlardan herhangi birini kendinizde görürseniz ilaç kullanımını derhal durdurunuz :
Drospirenon – Etinil estradiol’e (Drospirenon – Etinil estradiol Yasmin’in etken maddeleridir. ) alerji;
İlacın bileşiminde bulunan diğer maddelere alerji;
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu / bir damarda oluşan trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölgedeki bir damarda tıkanmaya yol açması (tromboemboli) olaylarının varlığı ya da geçmişte görülmüş olması (örneğin derin toplardamarlarda pıhtı oluşumu, dolaşımla gelen pıhtının akciğerlerle ilgili lenf ya da kan damarlarını tıkaması, miyokard enfarktüs, vb. );
Beyin damarlarıyla ilgili bir olayın varlığı ya da geçmişte görülmüş olması;
Kan damarlarında ya da kalp boşluklarında pıhtı oluşumuna dair uyarıcı belirti varlığı ya da geçmişte görülmüş olması (örneğin bir organ ya da vücudun bir bölümünde kan dolaşımının geçici olarak azalması sonucu atak oluşması, angina pektoris, vb. );
Belirli bir bölgeyle sınırlı sinir sistemi ve bozukluklarıyla ilgili belirtilerle karakterize migren öyküsü;
Damarları etkileyen şeker hastalığı (diyabet hastalığı);
Toplardamar veya atardamarlarla ilgili pıhtı oluşumu için risk oluşturan, şiddetli veya çok sayıda faktörün varlığı;
Pankreas iltihaplanması;
Trigliserid düzeyinde artış ile bağlantılı pankreas iltihaplanması öyküsü;
Ağır karaciğer hastalığı varlığı veya geçmişte yaşanmış olması (karaciğer fonksiyon değerleri normale dönmedikçe);
Ağır veya kısa süre içinde gelişen böbrek yetmezliği;
İyi ya da kötü huylu karaciğer tümörü varlığı ya da öyküsü;
Seks steroidlerinden etkilenmesi halinde üreme organlarının veya memenin bilinen ya da şüpheli kötü huylu, ağır hastalıkları;
Tanı konmamış vajinal kanama;
Gebelik varlığı ya da şüphesi.
Yasmin’i kullanmaya başlamadan önce alerjik reaksiyon gösterdiğiniz ilaçlar var ise bunları hekiminize eksiksiz olarak bildiriniz.
Gebelik ya da Emzirme Döneminde Yasmin’i Kullanabilir Miyim?
Gebelik kategorisi X. Yasmin’i gebelik döneminizde kullanmayınız. Yasmin kullanmanız sırasında gebelik meydana gelmesi halinde ilacı kullanmayı durdurunuz. Bununla birlikte, yapılan çalışmalar ne gebeliğinden önce doğum kontrol hapı kullanmış kadınların çocuklarında doğumsal kusur riskinde herhangi bir artış ne de erken gebelik süresince yanlışlıkla doğum kontrol hapı kullanıldığında doğmamış yavru üzerinde oluşan anormal bir etkiyi göstermemiştir.
Yasmin’in kullanımı süt miktarında azalmaya ve sütün bileşiminde değişikliğe yol açabileceğinden dolayı süt salgılanması etkilenebilir. Bu nedenle bebek emziren annelere, bebekleri sütten kesilinceye kadar doğum kontrol hapı kullanımı genellikle önerilmez. Yasmin’in bileşiminde bulunan etken maddeler ve metabolik ürünleri küçük miktarlarda süte geçebilir. (Emziren anneler ve doğum kontrol hapları ile ilgili merak edilenler)
Araç ve Makine Kullanırken Yasmin’i Kullanabilir Miyim?
İlacın araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etkisi gözlenmemiştir.
Doğum Kontrol Hapları İle İlgili Sık Sorulan Sorular
Yasmin’i Nasıl Kullanmalıyım?
İlacınızı tam manasıyla hekiminiz tarafından size öngörüldüğü şekilde kullanınız. Hekiminiz tarafından size uygun görülenden daha yüksek dozda ya da daha uzun süre ilacınızı kullanmayınız. Reçetenizde size tarif edilen yönergelere uyunuz. (Doğum kontrol hapları ve kullanım şekilleri için lütfen tıklayın)
İlacınızı paketin üstünde gösterildiği yönde, her gün yaklaşık aynı zamanda bir miktar suyla birlikte alınız. Birbirini izleyen 21 gün boyunca her gün bir tablet alınız. Her bir sonraki pakete 7 günlük, sıklıkla çekilme kanamasının izlendiği, tablet alınmayan dönemi takiben geçiniz. Bu kanama genellikle son tabletnin alınmasını takiben 2 – 3. gün başlar ve bir sonraki pakete başlandığında kesilmemiş olabilir. (Doğum kontrol hapları ve farklı saatlerde alınması durumu için lütfen tıklayınız)
Eğer Yasmin’i kullanmaya başlamadan önceki 1 ay herhangi bir hormonal gebelik önleyici ilaç kullanmadıysanız; Yasmin’i almaya normal adet döngünüzün ilk günü başlayınız. İlacınıza 2. İle 5. günler arasında başlamanız da kabul edilebilir, ancak bu durumda ilk döngü için tablet almaya başlamanızdan itibaren 7 gün boyunca ilave olarak bir bariyer gebelik önleyici yöntem kullanınız.
Diğer bir doğum kontrol hapından geçiş
Tercihen önceki doğum kontrol hapınızın son tabletini aldığınız günü izleyen gün Yasmin alımına başlayınız. En fazla tabletsiz dönemin son gününe kadar ara verebilirsiniz.
Yalnız progestagen içeren bir yöntemden (minipil, enjeksiyon, implant) ya da progesteron salımlı rahim içi sistemden (RİS) geçiş
Minipilden herhangi bir günde, (implant veya RİS’in çıkarıldığı gün, enjeksiyonda ise bir sonraki enjeksiyonun yapılması gereken gün) geçiş yapabilirsiniz. Ancak tüm bu koşullarda tablet alımının ilk 7 günü ek bir bariyer yöntemi kullanmanız önerilir.
İlk üç aylık dönemde oluşan düşüğü takiben
Yasmin’i kullanmaya hemen başlayabilirsiniz. Ek bir gebelik önleyici önlem almanıza gerek yoktur.
Doğumu veya ikinci üç aylık dönemde oluşan düşüğü takiben
Doğumu veya ikinci üç aylık dönemde oluşan düşüğü takiben 21. – 28. günlerde Yasmin kullanmaya başlamanız önerilir. Daha sonra başladığınız takdirde tablet alımının ilk 7 günü ek bir bariyer yöntemi kullanınız. Eğer o zamana kadar ilişki gerçekleştiyse, doğum kontrol hapı kullanmaya başlamadan önce gebe olmadığınızı saptayınız veya ilk adet kanamanızı bekleyiniz.
Mide – bağırsak bozuklukları durumunda
Şiddetli mide – bağırsak bozukluklarının olması durumunda emilim tam olmayabilir. Böyle bir durumda gebelik önleyici ilave önlemler alınız.
Eğer tablet alımını takiben 3 – 4 saat içinde kusma olursa unutulan tabletler için verilen öneriler geçerlidir. Eğer normal tablet alma programınızı değiştirmek istemezseniz, gereken ekstra tabletleri başka bir kutudan alınız.
Bu ilaç, bazı laboratuvar testlerinin sonuçlarını etkileyebilir. Sizi tedavi eden hekiminize Yasmin kullandığınızı söyleyiniz.
Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?
Eğer tabletinizi almakta, 12 saatten daha az geç kaldıysanız gebe kalmaya karşı koruyuculuk azalmaz. Hatırlar hatırlamaz tabletinizi alınız ve sonraki tabletlerinizi de her zamanki gibi almaya devam ediniz.
Eğer 12 saatten daha fazla gecikme olmuşsa gebe kalmaya karşı koruyuculuk azalmış olabilir. Bu durumda 2 temel kural uygulanır :
1) Tablet alımına hiçbir zaman 7 günden fazla ara verilmez.
2) 7 gün boyunca aralık vermeden tablet alınır.
Buna bağlı olarak günlük uygulamada şu öneriler verilebilir :
1. Hafta : Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, unuttuğunuz tableti hatırlar hatırlamaz alınız. Kalan tabletlerinizi normal zamanında kullanmaya devam ediniz. Takip eden 7 gün boyunca prezervatif gibi ek bir korunma yöntemi kullanınız. Tablet alımının unutulduğu günden önceki 7 gün içinde cinsel birleşme olmuşsa gebelik olasılığını göz önüne alınız. Ne kadar çok tablet unutulursa ve bu tabletlerin unutulduğu gün tabletsiz döneme ne kadar yakınsa gebelik riski o kadar yüksektir.
2. Hafta : Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, son unuttuğunuz tableti hatırlar hatırlamaz alınız. Kalan tabletlerinizi normal zamanında kullanmaya devam ediniz. Eğer ilk unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletlerinizi doğru olarak aldıysanız ek yöntem kullanmaya gerek yoktur. Aksi takdirde ya da birden fazla tablet unuttuysanız sonraki 7 gün boyunca ek koruyucu önlem alınız.
3. Hafta : Tabletsiz dönemin yaklaşıyor olması nedeni ile güvenilirlikte azalma riski yüksektir. Yine de, tablet alımında ayarlamalar yapılarak gebe kalmaya karşı korumada azalma önlenebilir. Eğer unutulan tabletten önceki 7 gün boyunca tabletlerinizi doğru olarak aldıysanız, aşağıdaki iki seçenekten birinin uygulamasıyla ek bir doğum kontrol yöntemine gerek kalmaz. Aksi takdirde bu seçeneklerden ilki seçilip, ayrıca 7 gün boyunca ek önlemler almak gerekir.
**Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de son unuttuğunuz tableti hatırlar hatırlamaz içiniz. Kalan tabletlerinizi normal zamanında kullanmaya devam edebilirsiniz. Bir sonraki kutuya 7 gün ara vermeden mevcut kutu biter bitmez başlayınız. İkinci kutunun sonuna kadar bir çekilme kanaması beklenmez. Ancak tablet alındığı günlerde lekelenme veya kırılma kanaması görülebilir.
**Kullanmakta olduğunuz kutuyu bırakmanız önerilebilir. 7 günlük (tableti unuttuğu günler dahil) aradan sonra yeni kutuya başlanır.
Tablet almayı unuttuğunuzda, ilk tabletsiz dönemde beklenen çekilme kanaması görülmezse gebelik olasılığını göz önüne alınız. (Doğum kontrol hapları gebeliğe karşı %100 koruma sağlar mı?)
Fazla Doz Alırsam Ne Olur?
Eğer ilacınızdan almanız gerekenden çok daha fazla dozda aldığınızı düşünüyorsanız bir acil servisi arayarak destek alınız. Bulantı, kusma ve genç kızlarda hafif vajinal kanama doz aşımı belirtilerindendir.
Yasmin Kullanırken Nelerden Kaçınmalıyım?
İlacınızı size önerilenden daha yüksek dozda almaktan kaçınınız.
Yasmin’in Yan Etkileri
Alerjik reaksiyon belirtileri olan aşağıdaki sıkıntılardan herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz acil yardım desteği alınız : ürtiker (kurdeşen); nefes almada zorluk; yüzde, dudaklarda, dil ya da boğazda şişkinlik.
Aşağıda sıralanan daha hafif yan etkiler de görülebilir ancak bunların varlığında hekiminizle konuşup ilacınızı kullanmaya devam edebilirsiniz :
Memelerde ağrı, hassasiyet, büyüme;
Depresif duygu durumu, duygu durum değişiklikleri;
Bulantı, karın ağrısı;
Baş ağrısı;
Kiloda artış. (Doğum kontrol hapları ve kilo ile ilgili merak edilenler)
Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza danışınız. (Doğum Kontrol Hapları ve tüylenme ile ilgili merak edilenler)
Yasmin ile Etkileşen Diğer İlaçlar Nelerdir?
Aşağıda sıralanan ilaçlarla Yasmin’in bir arada kullanılması olası ilaç etkileşimleri açısından sakıncalı olabilir ya da yeterli etkinlik sağlanamayabilir. Bu nedenle Yasmin’i hekiminize danışmadan bu ilaçlarla birlikte almaktan kaçınınız. Eğer aşağıdaki ilaçların bir ya da birkaçını kullanıyorsanız Yasmin’i kullanmaya başlamadan önce hekiminize söyleyiniz;
rifampisin (Rifadin, Rifcap, Rifex);
fenitoin sodyum (Epanutin, Epitoin, Phenhydan, Phenytoin, Epdantoin, Hydantin);
karbamazepin (Karazepin, Karbalex, Karbasif, Karberol, Kazepin, Tegretol, Temporol, Teril);
barbitüratlar [fenitoin (Epdantoin, Hidantin); fenobarbital (Luminal, Phenobarbitalum)];
primidon (Mysoline);
okskarbazepin (Trileptal, Epsile, Oxilepsi);
ritonavir (Norvir);
bazı antibiyotikler ve özellikle penisilin grubu ilaçlar [benzilpenisilin (Kristapen, Kristasil, Penicillin-G Potasyum); fenoksimetilpenisilin (Cliacil, Penoksil, Pen-Os); prokain benzilpenisilin (Devapen, İecilline, Pencain-K); benzatin penisilin (Benzapen, Depopenisilin); benzil penisilin ve prokain penisilin kombinasyonu (Deposilin, Penadur);flukloksasilin (Flix, Floksin); amoksisilin (Alfoxil, Amoksina, Amoxicil, Helipak, Largopen); ampisilin (Alfasilin, Ampisina, Makrosilin, Penbisin); ampisilin ve fenazopiridin hidroklorür kombinasyonu (Azosilin); ko-amoksilav (Amoklavin, Amoksilav BID, Augmentin, Bioment BID, Croxilex BID, Klamoks BID, Klavunat); ampisilin ve sulbaktam kombinasyonu (Alfasid, Ampisid, Combicid, Duobak, Duobaktam, Duocid, Sulcid); bakampisilin (Bakamsilin, Penbak); piperasilin (Pipraks); piperasilin ve tazobaktam kombinasyonu (Tazocin); Tikarsilin (Timentin); vb. ];
tetrasiklinler [doksisiklin (Doksin, Monodoks, Tetradoks); tetrasiklin (Tetra, Tetralet, Tetramin). ];
griseofulvin Gefulvin Forte.
Yukarıda belirtilen ilaçların herhangi biri ile kısa süreli tedavi görmeniz halinde, doğum kontrol hapı dışında geçici olarak bir bariyer yöntemi kullanınız ya da başka bir gebelik önleyici yöntem tercih ediniz.
Fenitoin sodyum, barbitüratlar, primidon, karbamazepin, rifampisin, ritonavir, griseofulvin içeren ilaçlardan kullanmanız halinde, ilaç kullanımınız süresince ve tedavinin kesilmesini takiben 28 gün boyunca bariyer yöntemi kullanınız.
Antibiyotik tedavisi görüyorsanız, ilacınızın sonlanmasını takiben 7 gün boyunca bariyer yöntemi kullanınız. Eğer bariyer yöntemi kullanılan dönem, kutunuzdaki doğum kontrol haplarının bitiminden sonra devam ediyorsa, bir sonraki kutuya ara vermeden devam ediniz.
Yasmin ile etkileşen diğer başka ilaçlar da mevcut olabilir. Doktorunuza kullanmakta olduğunuz bütün ilaçlar ve diğer alternatif tıp methodları hakkında bilgi veriniz; bunlar vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size verilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan başka bir ilaç kullanmaya başlamayınız.
Yasmin’i Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim?
Yasmin’i 25 derecenin altındaki oda sıcaklığında, nem ve ışıktan uzak bir yerde saklayınız.
Daha Fazla Bilgiye Nereden Ulaşabilirim?
YASMİN Film Kaplı Tablet ile ilgili daha fazla bilgi için eczacınıza danışabilirsiniz.
UNUTMAYIN! YASMİN Film Kaplı Tablet ve diğer bütün ilaçları çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız; YASMİN Film Kaplı Tablet’i asla başkalarıyla paylaşmayınız ve YASMİN Film Kaplı Tablet’i sadece size uygun görüldüğü şekilde kullanınız.
Uyarı! İlaçpedia.com ve içerik sağlayıcıları bu sitede yer alan bilgilerin toplanması ve sunulması konusunda gereken özeni göstermiş ve bu bilgileri güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan edinmiştir. Kullanılan kaynaklar ve güvenilirlik politikası için tıklayınız. Ancak, ilaçpedia.com ve içerik sağlayıcıları sitede yer alan bilgilerin doğruluğunu garanti etmez. Sitede yer alan bilgiler, hekimlerin, eczacıların, hemşirelerin veya hasta sağlığıyla ilgili diğer sağlık çalışanlarının bilgi, deneyim, yetenek ve kanaatlerinin yerine geçmeyi değil, tamamlamayı amaçlar. Herhangi bir ilaç veya ilaç kombinasyonuyla ilgili uyarı bulunmaması, bu ilaç veya ilaç kombinasyonunun herhangi bir hasta için veya sizin kişisel koşullarınız için güvenli, uygun ve etkili olduğu fikrini doğurmamalıdır. Doktor ve eczacıların direktiflerine mutlaka uyulmalıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)